Öncelikle belirtmek istiyorum ki ligin bitmesine 7 hafta kala Galatasaray gazetesinde bir yazı yazmıştım. Lider değildik buna rağmen şampiyon olucağımıza inancımın tam olduğundan bahsetmiştim. Aslında o yazımın amacı ise Galatasaray'ın kadro yapısının artık restore edilmesi gerekliliğiydi.
Nedir restore etmek ?
Restore etmek değerli bir yapıyı yenilemektir. Galatasaray'ın son Bilal Kısa transferiyle yaş ortalaması 28.4' e geldi. Bu gerçekten ciddi bir rakam. Diğer bir sorun ise genç olarak nitelendirilen yaştaki oyuncuların ne kadar Galatasaray formasını hakettiği olucaktır.
Ezeli rakibimiz Fenerbahçe'ye baktığımda bu sene çok doğru bir adım atarak artık kulübe yararından çok zararı olan oyuncularla bağını kopararak büyük bir maaş yükünden kurtuldu. Ve takımı bir anlamda gençleştirme operasyonu da yapıyor. Bu konuda bana göre tek yanlışları ise Mert Günok'un takımdan gönderilmesi oldu.
Galatasaray'ımıza gelecek olursak Bilal Kısa'yı rotasyonda kullanabileceğini düşünen Hamza Hamzaoğlu eski öğrencisini transfer etti. Galatasaray kalitesinde olduğunu düşünmüyorum ama bunu zaman gösterecektir.
Asıl beni şaşırtan iki olay ise Sabri ve Aydın. Sabri Galatasaray hizmet etmiş Galatasaray'ın içinden bir oyuncu. Fakat 24-26 yaşında gelişmeye açık bir oyuncu değil ki. 31 yaşında bir oyuncu , bu şarapta değil ki yıllandıkça değer kazansın. Maaşına zam yapıyoruz indirim yapması gerektiği zor dönemlerdeyken. Basketbol şubesi nerden bakılırsa biticek duruma gelmiş feda demeyen takımdan gönderiliyor. En çok parayı hakeden koç Ergin Ataman 300 bin euro indirim yapıyor. Sabri'ye akıl almaz bir zam yapılıyor sonra şaka gibi çıkıp ben Galatasaray'ın çocuğuyum 5 dakikada anlaştık diyor. Bu konuda çok güzel bir başlık atıldı bugün Galatasaray'ın çocuğu Sabri değildir 3.5 milyon euro tazminatı olmasına rağmen kuruş almayan Mancini'dir diye takdir sizlerin.
Skandal bitti mi tabiki hayır. Aydın Yılmaz yıllardır patlama yapacak diye beklediğimiz ama zaten potansiyeli yetenekleri o kadar olan bir adam. Sözleşmesi bitmiş yıllık 1.1 milyon euro'ya sözleşmesini uzatmak için teklif yapıyoruz. Sonra çıkıp mali açıdan çok kritik durumdayız demeyeceksin o zaman kardeşim.
Bu sene transfer pazarı elinde bonservisi olan oyuncularla dolu ve gerçekten kaliteli oyuncular. Gignac , Maxi Pereira, Konoplyanka sadece benim açımdan öne çıkan üç isim. Bunlarla görüşmüyoruz bonservisi yok o paranın bir kısmı daha fazla maaş olarak ödenebilir bu oyunculara. Ama gidiyoruz Niasse'ye 5 milyon euro bonservis bedeline pazarlık ediyoruz. Ben bu işten bir şey anlamadım arkadaş !
En çok güldüğüm olaylardan biriyse Süleyman Hurma(!)'dan 8 milyon euro'ya aldığımız Amrabat'ı Trabzonspor'a 3.5 milyon euro'ya satmayı kabul ediyoruz. Ve Amrabat'ın kalma ısrarı olmasa gidip Sivasspor'a Aatıf Chahechouhe için 5 milyon euro üzerinde pazarlık yapıyoruz. Bu transfer dönemi Galatasaray için şu ana kadar şakadan başka bir şey değil. Nasıl bir yol izleniyor akıl sır ermiyor. Madem rotasyon oyuncularına önem veriyoruz paramız yok ! Sinan Bolat'ı bırakın gitsin ona verdiğimiz parayı Mert Günok'a verelim en azndan Muslera cezalı olduğunda,sakatlandığında içimiz biraz daha rahat etsin.
,
Bu sene için beni en çok korkutan transfer ise Semih Kaya'nın İnter'e 7 milyon euroya satılıp 4-5 milyon euroya Serdar Aziz'in alınması olur.
Umarım taraftarın sesine kulak verirler.
